
Dergimiz, yerli asansör firmalarının gözü ve kulağı olmayı hedef belirlemiş, tarafsız ve ilkeli yayın anlayışıyla asansör sektöründe yerini almıştır.
asansorvizyon@gmail.com
(0312)-472-14-58
Yıllardır birlikte çalıştığınız personelinizin ve ekip arkadaşınızın bir gün istifa dilekçesi ile karşılaştığınızda “NEDEN” sorusu zannedersem önce kendimize sorduğumuz bir sorudur.
Her şey yolunda gidiyor görünürken, aslında çalışanın yaptığı işe veya çalıştığı şirkete gönülden bağlı olup olmadığı üzerinde çok da düşünmediğimiz şey olabilir.
Sadakat Anlayışı Değişti
Önceki dönemlerde çalışan sadakati uzun yıllar aynı firmada çalışmakla ölçülüyordu. Ancak günümüzde part-time çalışanların sadakati bile firmalar tarafından oldukça önemseniyor. Bu yolda firmalar çalışan sadakatini artırmaya yönelerek, çalışanlarını uzun yıllar istihdam etmeyi hedefliyor.
Sadece Süre Yeterli Değil
Ancak kişinin çalıştığı şirketteki verimliliğinin yüksek olması, sadece o firmada uzun süre çalışmasına bağlı değil. Bir firmada kısa süredir çalışan bir kişinin, uzun yıllardır orada çalışan kişiden daha verimli olması söz konusu olabilir. Çalışan ve firma arasındaki iletişim kanallarının açık ve etkin olması, karşılıklı beklentilerin iki taraf açısından da doğru algılanması, çalışan için uzun vadede bir kariyer planının çizilmiş olması gibi noktalar kişinin sadakatinin ve doğru oranda da verimliliğinin artmasına yol açar.
Verimlilik ve Karlılık Artışı
Aidiyet duygusuna sahip olan kişiler, bulundukları kurumları sırtlanan kişilerdir. Çalışan sadakati ilk olarak firmayı kârlılığa götürür. Çalışan sadakatinin artmasına paralel olarak çalışan sirkülasyonunun düştüğü gözlemleniyor. Çalışan sadakati, çalışanın firmaya, firmanın kültürüne ve değerlerine de bağlılığını artırıyor. Aynı zamanda çalışan sadakati, firma açısından kârlılığın sürdürülebilirliğinin sağlanmasında en önemli faktörlerden birisidir.
Bu kavramın bilimsel tanımına bakıldığında;
“Kurum aidiyeti; çalışanların şirketin amaçlarına ulaşılması yönünde çaba sarf etmesi, bu amaçları benimsemesi ve şirkette kalmaya devam etmesini içeren bir kavramdır. Üç boyutlu olarak incelenmektedir.
Bu bağlılık ılımlı veya orta derece olarak tanımlanmaktadır.
Bu kitabi tanımları DUYGU, AKIL VE MOTİVASYON olarak daha sade ifade edelim;
Akıl; çalışanın mesleki olarak bilgi ve becerilerini ortaya koymada ve aynı zamanda öğrenmeye devam ettiği bir zihinsel alışveriştir. Dolayısıyla şirketinin faaliyetlerini, kültürünü, değerlerini, hedeflerini ve stratejilerini kabul ettiği noktadır.
Duygu; çalışanın bir bütün olarak şirketi, yöneticileri, çalışma arkadaşları hatta marka ve ürünleri ile kurduğu gönül bağını ifade eder.
Motivasyon; bireylerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmaları sürecidir. Akıl ve duygu ile şirketine bağlı çalışan aynı zamanda motive ise ekstra adım atmaya hazırdır ve kurumunu en iyi noktaya ulaştırmak için çaba gösterir. Çalışan, günlük rutin işlerinin dışında, şirketini başarıya götürecek başka konularda da aktif olmaya ve ‘’şirketimi, departmanımı ve kendimi daha ileriye nasıl götürebilirim’’ düşüncesi ile hareket ediyorsa bağlılığa doğru önemli bir adım atılmıştır diyebiliriz.
Çalışan Bağlılığının tüm çalışanlar için mutluluk, huzur ve de başarı sağlayan bir ‘değer’ ve ‘kültür’ olduğunu görüyoruz.
Gücümüze güç katmak istiyorsak, birlikte büyümek ve gelişmek istiyorsak aidiyet duygusunun gelişmesine, olanak sağlayalım ki, güzel başarılara birlikte imza atalım.
İnsan Kaynakları Uzmanı
Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.